Kuzey Ionya’nın başkenti…

TEOS

Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu ilk yer!

Ionya’nın en saygın kentlerinden biri. Bu saygınlığı zenginlikleriyle mi kazandılar acaba? Zira sahip olunan iki liman, Ege ticaretinin adeta merkezi!

Teos… Döneminde Kuzey ‘Ionya’nın başkenti.

3 bin yıldan fazla bir oluşum…

‘Athamas’ın kızı ‘Area’ oyun oynarken bir gün taşları üst üste dizmiş, kendince bir kent kurmuş belli ki? Ve bu sırada ağzından çıkan ilk sözcük ‘Teos’ olmuş. Kent isminin buradan geldiği rivayet? Elbette bir efsane!

Peki ‘Athamas’ kim? ‘Dionysos’un oğlu. Kimi kaynaklarda kentin kuruluşunda öncü tanrı! Malum; şarap ve bağbozumu tanrısı!

Bu kente dair anlatacak çok şey var. 2010 yılından itibaren ‘Musa Kadıoğlu’ başkanlığında yapılan kazılar, kent oluşumuna ilişkin pek çok yeni bilgiyi ortaya çıkarmış. Ancak Teos’a dair ilk araştırmaların başlaması 1700’lü yılların ortalarına dek uzanıyor. Yine yabancılar işbaşında! Richard Chandler ve N. Rewett…

Burası sanatçılar birliğinin kurulduğu ilk yerleşim. Çok sayıda şair, müzisyen, tiyatrocu yaşamış ve yetişmiş. Bazıları sonradan buraya yerleşerek kendi alanlarında çalışmalar yapmışlar. Diğer ‘Ion’ kentlerinden gelip yerleşenler de var.

Sanatçılar dışında, tarihçilere ve filozoflara da rastlıyoruz Teos’un geçmişinde.

‘Antimakhos’, ‘Nausiphanes’ özel isimler. Yanı sıra tarihçi ‘Hekataios’, burada yaşamış.

‘Anakreon’ ile ‘Apellikon’da adı geçenlerden. Ve tabi Epikuros…

Olası; adları günümüze ulaşmayan daha pek çokları var! Ancak hikaye yine değişmemiş! Zamanla burada da sorunlar yaşanmaya başlanınca kimileri çevre kentlere dağılmışlar.

Teos’u, İ.Ö. 2. binlerde ‘Akhalar’dan kaçan ‘Girit’ kökenlilerin kurduğuna ilişkin bir bilgi var.

Kimi kaynaklar ise İ.Ö. 1000’lere tarihliyor. Hatta ilk kuruluşta ‘Ion’ değil bir ‘Karia’ kenti olduğu söyleniyor!

Bu tezi destekleyen görüş, yerli halkın ‘Karia’ kökenli olduğu ve sonradan Yunan anakarasından gelen kolonistlerle karışarak bir topluluk oluşturdukları yönünde.

‘Boeotia’, Yunan anakarasında gelinen bölgenin adı. Yine bu bilgiye göre, ‘Athamas’ bölgenin kralı ve Teos’a gelerek burayı kuran lider!

‘Strabon’ ise daha farklı bilgiler sunmuş kuruluşa dair. ‘Ion’ dönemine işaret ederken, ‘Kodros’un oğlu ‘Naoklos’un; devamında Atinalı ‘Apoikos’ ve ‘Damasos’ ile ‘Boeotia’lı ‘Geres’in, kentin yıllar içindeki farklı kurulumlarında yer aldıklarını belirtiyor?

Eski kent oluşumlarında genelde birden fazla ve çok da sağlıklı olmayan bilgiler ile karşılaşırız. Burada da durum aynı!

Ancak bulunan bir yazıt, buna bir açıdan cevap verir nitelikte.

İki bin iki yüz yıl öncesine dayanan bir kira sözleşmesi bu! Teos’da bugüne değin ele geçen en eski buluntulardan! Ama toprağın altında çıkarılmayı bekleyen daha ne buluntular var; bilmiyoruz?

Teos İzmir’e 65 km. mesafede. Seferihisar’a ise sadece 8 km. Burası ünlü tatil merkezlerinin çok yakınında. Urla 25 km. Alaçatı 65, Sığacık 4 km. Teos plajı çok yakın ve antik kentle beraber anılır berrak suları ile.

Teos’da ayakta kalabilmiş en sağlam yapı ‘Boulouterion’.

16 oturma sıralı, yarım daire planlı oluşum İ.S. 1. Y.Y.’a yani Roma dönemine tarihli. Kente ilişkin sayısız kararın alındığı, tartışmaların yapıldığı yer, günümüzde kimi zaman sanatsal faaliyetler için kullanılmakta.

Meclis binasının hemen yanında kentin agorası var! Ticaretin kalbinin attığı yer. İ.Ö. 2. Y.Y.’a tarihli agora içinde, bir de tapınak varmış! Yazık ki buluntular son derece zayıf. Deniz seviyesinden yaklaşık 35 m. yükseltili bir alanda inşa edilen akropolün, bir kaya oluşumunun içine yapılması söz konusu. Olası güvenlik kaygısı!

Teos’un tiyatrosu da ne yazık ki günümüze sağlıklı biçimde ulaşamamış. İ.Ö. 2. Y.Y.’a tarihli yapının 500-700 kişi kapasiteli olabileceği düşünülüyor. Kentin güney tepelerine hakim konumda inşa edilen yapı, sadece birkaç oturma sırası ile ziyarete açık.

‘Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu yere yakışan bir tiyatro ile karşılaşamıyoruz burada. Kim bilir belki kazıların yeniden hızlanmasıyla farklı noktalarına ulaşılır?

 

‘Helen’ stilinde bir yapı örneği var ve Teos için son derece önemli. ‘Dionysos Tapınağı’…

1862’de ‘Richard P. Pullan’ kazılara başlamış burada. Çok sonra 1924’lerde Fransız arkeologlar bayrağı devralmış. Maalesef tapınağa ait buluntular neredeyse yok gibi!

‘Dorik’ ve ‘Ionik’ sütunlar üzerinde yükselen oluşum, üç bölümden meydana gelmiş. 6 x 11 sütunlu yapı, 18 m. x 35 m. ölçülerine sahipmiş. Roma döneminde özellikle ‘Agustus’ ve ‘Hadrianus’ burada ciddi farklılıklar yaratacak tadilatlar gerçekleştirmişler. ‘Hermogenes’in anlatılarına göre, Anadolu’daki Dionysos tapınaklarının en büyüğü?

1962 ile 67 yılları arasında yaklaşık beş yıl iki arkeolog, Yusuf Boysal ve Baki Öğün başkanlığında kazılmış antik kent!

 

1700 x 2100 m2lik bir alanda hayat bulan Teos, 4 km.’yi bulan kent surları ile çevreleniyor. Özellikle Helenistik döneme tarihlenen 65 hektarlık bir kent oluşumu ile karşı karşıyayız. Zaman içinde ölçüler elbette farklılar göstermiştir. Savaşlar, istilalar ve coğrafik koşullar ile.

Antik surların içinde ‘Dionysos Tapınağı’, tiyatro, agora ve agora tapınağı ve boulouterion var. Şehre su sağlayan sarnıçların bir bölümü de burada.

Peki surların dışında ne var?

Elbette ilk olarak limanlar. Döneminde 50 geminin bağlanabildiği kuzey ve güney yönlü en korunaklı liman bunlar; Ege coğrafyasında! Burası özellikle Roma döneminde farklı bölgelere gönderilen malların ilk çıkış noktası.

İ.Ö. 6.Y.Y.’a ilişkin bilgilere göre Teos, Mısır ile de ticaret yapmış, bu limanlardan! Vee; daha da önemlisi Nil deltasında ‘Naukratis’ kentinin kurulmasında etkin bir rol oynayarak, bu ticari faaliyetlerin gelişmesini sağlamış!

‘Stoa’ların sardığı ‘antik forum’ da; sur dışında kalan yerlerden!

Teos;  ‘Attik- Delos’ birliği üyesi.

Her ‘Ion’ kentinde olduğu gibi burası da Pers İmparatorluğunun saldırılarına maruz kalmış. İ.Ö. 494’de, Pers’lere karşı ayaklanan ‘Ion’ birliğine mensup kentler içinde Teos, 17 gemi ile başı çekenlerden!

Ancak meşhur ‘Lade’ deniz savaşındaki ağır yenilgi, tüm ‘Ion’ kentlerinde olduğu gibi burayı da derinden etkilemiş ve Pers hakimiyeti sürmüş!

Teos’un Pers’lerle ilk teması çok daha önceye, İ.Ö. 545’e dayanıyor! Kral 2. ‘Kyros’un baskılarına dayanamayanların Teos’u terk edip, Trakya’da ‘Nesdos’ deltasında ‘Abdera’ kentini kurmaları söz konusu! Yine buradan ayrılan bir başka grup ise, tamamen farklı bir coğrafyaya uzanmış. ‘Kırım’ yarımadasında ‘Phanagoria’ kentini kurmuş!

Teos’da Pers egemenliğini birçok kez görüyoruz.

İ.Ö. 479’da ‘Mykale’ savaşında Yunanlıların galibiyeti ile Pers egemenliği son bulsa da; yaklaşık 90 yıl sonra yine bir Pers hakimiyeti söz konusu! İ.Ö. 334’de ‘Büyük İskender’in zaferi ile tekrar kurtuluş!

Yıllar yılları devirmiş ve ‘Büyük İskender’in ölümü üzerine kent yine bir çıkmaz ile karşı karşıya kalmış. Bu kez Teos’a ‘Antigonos’ hakim olmuş. Devamında da ‘Lysimakhos’!

Zaman içerisinde kentin ‘Seleoukus’lara geçişini görüyoruz.

İ.Ö. 229’da ise burada ‘Pergamon’ hakimiyeti var.

Tarih sahnesinde 150 yıl gibi kısa bir süre yer alan ‘Pergamon’un malum vasiyet üzerine! hakim olduğu tüm topraklar Roma İmparatorluğuna geçince, doğal olarak Teos’da Roma hakimiyetine girmiş.

Hristiyanlığın önem kazanması pek çok bölge kentini olduğu gibi burayı da etkilemiş. Ve daha önemlisi; yıllar içinde hızla ün kazanmaya başlayan ‘Ephesus’ ve ‘Smyrna’ limanları! Artık Ege ticaretine hakim olan limanlardır bunlar!

 Ve devamında Teos,  bu iki önemli ölçüt ile hızla değer kaybetmeye başlamış, hatta çöküşe geçmiş!

Bu antik kentimiz ile ilgili çok bilgi alacak, çok hikaye dinlenecek ancak az buluntu ile yetinilecek! Çaresiz… Zira günümüze ulaşanlar ya da bulunanlar son derece yetersiz! Tektonik hareketler, iklimsel oluşumlar, talanlar, istilalar, hırsızlıklar ve elbette yanlış kullanımlar bunda etken! Arkeolojik kazıların yetersizliği, finansman zorlukları, bölgesel sıkıntılar… Daha da söz edilebilir olumsuzluklardan!

Yine de gitmeli, yine de gezmeli Teos’u; tüm bunlara rağmen! Belki eski bir tiyatral sahne canlanır gözünüzde, dalgaların sesi eski limanların hareketliliğini yaşatır! Agora’nın karmaşasını duyarsınız binyıllar öncesinden. Ve final kentin mitolojik tanrısı Dionysos’a yakışır biçimde gerçekleşir! Bir kadeh şarap ile tüm bu anlatılanları düşünürsünüz?