Bu minicik ada, sizi kendisine bağlayacak

Halki’ye gidiyoruz; sonra da dostlara tavsiye ediyoruz…

Çok az Yunan adasında görülen Neo klasik İtalyan mimarisinin muhteşem yansıması!

Bu adayı size nasıl anlatsam bilmem ki… Küçüklüğü, sevimliliği, mimarisi, tabi ki denizi sizi adeta sarıp sarmalıyor…

Meşhur on iki adadan biri. Rodos’un hemen batısında; O’na çok yakın… Aslında her şeyi ile Rodos’a bağlı… Bütün yiyecek, içecek oradan gelirken, temiz su hattı da Rodos’tan…

Peki bu adanın bir zamanlar yemyeşil, pek çok bitkinin yetiştiği,  verimli bir yer olduğunu söylesem… Evet gerçekten öyleymiş. Sonrasında tektonik hareketler ile yeraltı suları, deniz suyu ile karışmış (Tam olarak açıklanamıyor). Böylelikle adada temiz su kalmazken, bitki örtüsü de bundan dolayı yok olup gitmiş. Zaten çok yağmur alan bir adada değil… Ekolojik bir dram! Bu bile Halki’nin güzelliğini engellemiyor.

Stil olarak bazı Yunan adalarının mimarisi birbirine benzer. Halki’de; İtalyan mimarisinin etkilerini taşıyan Simi’ye, bizim Meis dediğimiz onların Kastellorizon dediği adaya veya Syros’a çok benzer. Malum Osmanlı sonrası pek çok ada Yunanistan’a verilmeden önce İtalyan hakimiyetinde yaşamış.

Adaya biz Halki diyoruz, orijinal ismi ise Chalki… Yunanca bakır anlamına gelen Chalkos’dan geldiği söyleniyor. Ne alaka bilemiyorum?

Halki gerçekten küçük. Sadece 28 km2… Yerleşik nüfus 400 kişi kadar. Kışın daha da azalıyor. Bu arada Rodos’dan günü birlik gidip dönülebiliyor.

 

Ada, Osmanlı hakimiyetinde iken süngercilik ciddi bir uğraşmış. İtalyan egemenliğinde yok olup gitmiş. 1911 ve 12 de; sonrasında 1950’de ciddi göç vermiş ada… Günümüzde elbette temel geçim kaynağı turizm… Yer kısıtlı olduğundan, gitmeden epey önce konaklama mekanınızı seçmeniz lazım. İçlerinde gerçekten çok keyifli olanları var. Fiyatlar biraz yüksek gelebilir. Yeme içmeye gelince her Yunan adasında olduğu gibi burada da muhteşem lezzetler var. İlginçtir, pek çok mekanda mutfak ve serviste genelde gençler çalışıyor. Ne güzel…

Enfes mimariyi mutlak fotoğraflayın. Araç olmadığından yürüyerek Halki’nin tadını çıkarabilirsiniz. Mavi-yeşil denizine gelince; pırıl pırıl… Gelirken hiç balık çiftliği görmedik, ondan mı acaba? Yok, Yunanlılar deniz, plaj temizliğine gerçekten önem verirler. Turizm en önemli kaynak çünkü. Ve elbette bilinç!!!

Pontamos en iyi sahil ve kumsal olarak kabul ediliyor. Kanra çakıllı… Giali, Ftenegra ve Areta plajları da gündeme alınabilir. Trahia ise sadece denizden ulaşılabilen bir sahil. Hepsi de tertemiz. Ancak merkeze çok yakın değiller…

 Kendi tekneleri ile gitmek isteyenler için de bilgi verelim. Ben üç- dört tane Türk bayraklı tekne gördüm. 30 kadar tekneyi barındıracak bir T ponton, mevcut limanın hemen solunda… Limanın sağında yük ve yolcu teknelerinin güzergahında olmamak koşulu ile alargada da kalınabilir. Botla sahile çıkıp ihtiyaçları alabilirsiniz. Ancak bu uzun süre olmamalı . Zira  liman gerçekten küçük.

1983 yılında UNESCO tarafından dostluk ve barış adası olarak ilan edilen Halki’nin birkaç tarihi mekanından söz etmek gerekirse… Adanın tek limanı Emborio’dan her yere ulaşım çok kolay, tabi yürüyerek! İlginç bir hikayesi olan saat kulesi meydanı süslüyor. Merkezden bir saat yürüme mesafesinde bir haçlı kalesi kalıntıları ile bir şapel görülebilir. St. Nicholas kilisesi önemli. Pefka denen sahilde, Apollo tapınağı kalıntıları ile bir manastır kalıntısı ziyaret edilebilir. Limandan yaklaşık 2,5 km yukarıda ise adanın eski tarihsel başkenti görülebilir.

Ancak hayat hep suya yakın yerdedir… Dolayısı ile liman ve çevresinde o eşsiz mimari, muhteşem deniz, tekneler, ziyaretçiler ve tabi olağanüstü lezzetler zaten size çok iyi gelecek! Yine liman civarında birkaç dükkanda şık hediyelikler satın alabilirsiniz…

Sevgili okurlar; bu tip küçük, sevimli adalar benim her zaman ilgimi çekmiştir. Bilmem bana katılır mısınız? Öncelikle trafiğin olmaması büyük etken. İki-üç gün sonra adanın yerel halkının bir bölümünü tanıyor olacaksınız. Hatta selamlaşmalar sonra sohbetler başlayacak; inanın. Ben yaşadım bunu… Ancak hızlı bir gece hayatı bulamazsınız böyle adalarda. Kafa dinlemek için yani…

Özellikle Rodos’a gidenler;  bir gününüzü ayırıp mutlaka Halki’yi görün… Beğeneceksiniz. Kendi tekneniz yoksa; ülkemizden gitmek için zaten Rodos tek seçenek… Oradan düzenli seferler var Halki’ye. Elbette yüksek yaz sezonunda daha fazla…

Eveett… Palamarı çözüp bir başka adaya yelken açma zamanı benim için… Hepinize iyi seyahatler…