‘Ilyada’ destanında sıkça adı geçiyor; Troya’daki tapınaklar buraya bakıyor!

SAMOTHRAKI

Az gidilen, çok özellikli ada!

Yunanistan’ın yine az bilinen bir adası! Bu adada huzur var, sessizlik var ve tabi sağlık! Beş yıldızlı otelleri, ‘delux’ lokantaları, hızlı gece hayatını sevenler gitmesin; hiç uymaz onlara.

Samothraki… Osmanlı, ‘Semadirek’ demiş. ‘Semendirek’ veya ‘Semdirek’de denir!

Tüm Ege adalarının en yüksek rakıma sahip olanı; 1611 m. Çünkü bir dağ silsilesi bu ada. ‘Fengari’ dağlarının eteklerinde kurulmuş. Ay ışığı dağları

Samothraki’nin Yunanca karşılığı Trakya’nın Samos’u… Oradan gelenler ile yaşamın başladığı söyleniyor. Başka kaynaklara göre ise ilk kez ‘Karia’lılar ile hayat bulmuş?

Samothraki’nin merkezi ‘Kamariotissa’.

Çok sayıda taverna seçeneği var. Konaklamak için de uygun. Ana liman burası, feribotların kalktığı yer. Kamariotissa sonradan merkez olmuş. Adada ilk yerleşim bir dağ köyü olan ‘Chora’da. Sevimli sokaklar, şirin tavernalar bekler sizi burada. Yükseltili bir arazi yapısına kurulduğundan, aralardaki küçük meydanlarda şık manzaralar eşlik eder.

Üçüncü önemli yerleşim de ‘Therma’! Burası, bir kaplıca merkezi. Sıcak sulardan ziyade, sağlıklı sular demeli? Bilmiyorum hangi hastalıklara iyi geliyor ama, psikolojiye iyi geldiği kesin. Suyun sesi de görüntüsü de huzur veriyor. Ufak göletlerdeki bu durum, minik çağlayanlarda farklılaşıyor. Ses de görüntü de görkemli oluyor! Adaya gelen kimileri denizi aramıyor bu sebeple. Su ile ilişkisi olana, Therma iyi geliyor.

Tercihan ayağınızda iyi bir spor ayakkabı olsun, dağ bayır dolaşın. Arazi engebeli, kayalıklı kimi zaman makiler, ağaçlar geçişe engel! Çıkarken genelde dibinden gidilecek bu su yollarının. Ama size iyi gelecek kesin. O nedenle de, hiçbir engel tanınmayacak! Suyun sesinin yanında, sadece uçanların sesi var, sizin çıkardığınız sesler dışında!

Samothraki; ‘Limni’, ‘Thassos’, ‘İmroz’ ‘Gökçeada’ grubunu kapsayan ‘Boğazönü’ adaları içinde yer almakta.

İmroz, rüzgarlı ada demek! Buralar genelde eser. Kuvvetli denizler kaldırır. Kaptanların korkulu rüyasıdır, karada sıcaktan bunalanlar için ise cennettir adeta, yaz aylarında!

Gökçeada’ya yaklaşık 20 deniz mili uzaklıkta ve Yunan karasularının bitim noktasında bu ada.  Anakaraya ise yaklaşık 26 deniz mili uzaklıkta. Yunanistan’ın ‘Meriç’ iline bağlı.

Samothraki’ye ulaşım için tek seçenek var. ‘Alexandroupoli’den kalkan feribotlar.

Yaz, kış tarifeli seferler söz konusu. Yolculuk yaklaşık 2 saat! Hava durumuna göre değişkenlik gösterir.

Ada içinde bence araç kesin gerekli, o nedenle feribot doğru seçim. Burada araç kiralamak sıkıntılı! Motosiklet ve benzerleri belki kısmen daha kolay?

178 km2’lik adayı enine boyuna yaşamak için 4 gün yeterli.

Therma’dan söz ettik, sağlıklı sulardan! ‘Griva Vathra’ ve ‘Fonias’ şelaleleri, göletler, dereler zaten görülecek!

Şahane dağ köyü Chora için de, bir tam gün yeterli olabilir. Bu arada Chora, merkeze Kamariotissa’ya 6 km. mesafede.

Peki deniz tutkunları ne yapacak? Çok keyifli plajlar var burada. Ultra modern beachler’den söz etmiyoruz. İhtiyacı yeterince karşılayan plajlar bunlar. Zaten aslolan denizin temizliği değil mi? Hemen hepsi berrak su burada!

‘Paxhia Ammos’ kumsalları ünlüdür, ancak onu aratmayacak olanlarda var!

Kimileri taşlık denizden hoşlanır. Onlar için adres ‘Kipos’. Upuzun tertemiz, ama deniz ayakkabıları yanınızda olsun!

Bu ikisi genelde karıştırılıyor sanırım yazılım hatasından! ‘Katarti’ ve ‘Karkani’ plajları… Her ikisi de mutlu edecek cinsten, tabi başkaları da var.

Yaklaşık iki bin kişilik nüfus gün geçtikçe azalmakta. Ölüyorlar ve kalan gençler çoğalmıyor; büyük kısmı ise göçüyor. Temel geçim kaynağı, balıkçılık ve turizm. Yeterince besleyemiyor halkı, özellikle genç nüfusu. Oysa Samothraki’nin turizm düzeyi oldukça üst seviyede, ama yeterince değerlendirilemiyor.

‘Büyük Tanrılar Tapınağı’ tüm Ege adaları arasında tek! ‘Megaloi Theoi’!

Kamariotissa’dan yaklaşık 7 km. uzaklıkta.

‘Poros’ adasından getirilen özel mermerler ile inşa edildiği söyleniyor.  Kutsal alanlar ‘Myrina’, ‘Makedon’ ve başkaları önemli!

Burası, Hristiyanlığın kabulü anlamında en retçi ada! Bu dinin oluşumundan yaklaşık bin yıl sonra dahi eski tanrılara inanların yaşam alanı!

‘Aziz Paul’un adayı ziyareti, Hristiyanlığı Samothraki’ de başlatmış!

Çok tanrılı dinlere inananlar, ‘Büyük Tanrılar Tapınağı’nı yüzyıllarca bir çeşit hacı olabilmek için ziyaret etmişler!

Troya’da tüm tapınak ve rahip evleri Samothraki’ye dönük biçimde yapılmış!

‘Ilyada’ destanında adı sıkça geçiyor! Ne dersiniz yeterince değerlendirilemiyor değil mi?

‘Büyük Tanrılar Tapınağı’nın merkezinde, yüce ana tanrıça ‘Axieros’un figürü yer alırmış! Çevresinde tiyatro, iki farklı tapınak daha ve ‘Demetrius’un anıt gemisinin sembolü…  

Burası antik Yunan’ın temel kutsal alanı! 9 Y.Y.’a kadar hasarsız biçimde yaşamış. Ama sonrasında ciddi bir talan! Yıllar içinde, çevre evlerde buradaki ‘Poros’ mermer parçalarının kullanıldığı söyleniyor?

Amerikalı arkeologların çabası ile yapılan kazı çalışmaları neticesinde 1956’da sütunların ayağa kaldırıldığı bilgisi var! Bence, son derece yetersiz! Burası için çok ciddi bir kazı planı gerekiyor ve tabi para!

Bu kutsal alan kadar, belki de daha önemli bir simge var adaya dair!

‘Nike heykeli’. İ.Ö. 3. Y.Y.’a tarihli, Kanatlı Zafer Anıtı olarak da isimlenen çok önemli bir eser.

1884’den beri ‘Louvre Müzesi’nde sergilenmekte. Buradan götürülürken kafa bölümü  onarılamayacak derecede hasar görmüş!

Bu kıymetli eseri, ‘Charles Champoiseau’ 1863’de bulduğunda, ada Osmanlı hakimiyetinde! Abdülmecit’den izin alarak götürmüş heykeli Charles Champoiseau, Paris’e?

İ.Ö. 5500’lere uzanan tarihi ile efsane bir ada Samothraki! Belgeli kaynaklar tabi ki çok az. İ.Ö. 1500’lerde Chora’da bir yaşam var. ‘Trak’ların olabileceği söyleniyor. Peki aradaki yıllar?

Yine İ.Ö. Pers ve Makedon hakimiyetleri; belki öncesinde Atina! Tabi ki Roma ve Bizans.

1400’lerin başında Cenova kökenli ‘Gattilusio’ ailesi hakim olmuş. Geç Bizans izlerini taşıyan, ailenin yaptırdığı kule ilginizi çekebilir?

Chora girişindeki kale kalıntıları için de, Ceneviz ‘Cenova’ esintileri var deniyor?

Bir önceki egemenlik ise, ‘Venedik’liler…

İstanbul’un alınışı sonrası, Osmanlı hakimiyeti, Samothraki’de!

Diğer adalarda olduğu gibi çok fazla deniz ürünü tercih edilmez burada. Mutfakta et hakim, özellikle keçi ve kuzu. Ana yemeklerde etlere;  pırasa, bamya, havuç, patates eşlik ediyor! Bunlar, mezelerde de kullanılıyor…

Efsane salataları var! Bildiğimiz greek salat değil!  Bol limonlu, çok yeşilli! Lezzeti; zeytinyağı ile harmanlı. İnce kıyım yabani otlar ile çeşnilenmiş.

Samothraki’nin kuzey bölümüne doğa ana cömert davranmış; yemyeşil. Tam aksi güney de ise, dağ silsileleri kaplıyor her yeri. Doğu tarafı çorak, batıda ise kısmen yeşillikler.

Özellikle soğuk kış aylarında dağlara çarpan rüzgarların çıkardığı sesler, millerce uzaktan duyulurmuş ve ‘Samothraki yine haykırıyor’ denirmiş yüzyıllarca!

Samothraki, diğer Yunan adalarına göre yabancı misafir ağırlamakta geride. Ancak bir güruh tercih ediyor burayı. Hippiler; hem de uzun zamandan beri!

Oluşturdukları bir yaşam şekilleri var ve belli ki bu ada onlara çok uyuyor. Kaplıca bölgesinin özel köyü Therma’da rastlayabilirsiniz onlara! Bazıları motorlu, kimisi bisikletli, bir kaçı yaya; ama aynı kafa!

Huzur arayanlar, mevsim sonunu ayarlayanlar, tarihi ve doğayı severlerin kaçırmaması gereken bir ada!