Alt tarafı başka özellikte; üst tarafı bambaşka!

BERGAMA…

Tarihin farklı biçimlerde buluşma noktası!

Yaklaşık 8500 yıllık bir geçmişi olan, ‘Ion’, ‘Helen’, ‘Roma’, ‘Bizans’ ve ‘Osmanlı’nın hüküm sürdüğü bir yer! Aslında burası ‘Pergamon’! Bu ismi taşıyan ana tarihi kent, merkezin hemen üzerinde. Ancak ‘Bergama’ merkezde, tarihe ilişik çok yer var!

Ara sokaklar çok keyiflidir. Kaybolun derim…

Kısmen korunan o eski yapı stiline sahip evler, son dönemlerde buraya gelenler ya da yerleşenlerce satın alınarak restore edildi. Ve ‘Bergama evi’ mantığı yeniden vücut buldu!

Geçmişte ‘Rum’ların kalabalık nüfuslar halinde yaşamaları kentte iz bırakmış. İyi ki de yaşamışlar. Bu mimari zenginlikte, onların katkıları çok büyük! Ne yazık ki günümüz de hiç yoklar!

‘Domuz alanı’ olarak biliniyor; ‘Rum mahallesi’… Kente tam tepeden bakmak adına ideal…

‘Kale mahallesi’ de denen yerleşim, eski Rum evleri ile bambaşka ama başka bir özellik var burada!  Sihri; binaların özel boyama ve mimari tekniklerinde gizli!

‘Bergama’da güneş batınca akşam yemeği sonrası özellikle yaz aylarında sokaklara, kaldırımlara kilimler yayılır, çaylar demlenir, ‘çiğdem’ çitlenir ve günün mahalle ile ilgili gelişmeleri konuşulur!

Bu olgu neredeyse her yaz akşamı gerçekleşir ve gecenin ilerleyen saatlerine dek sürer. Kesin tanık olunmalı? Mesela gece bir yemekten otelinize dönerken; arka mahallelerden dolaşın. Bu manzara mutlaka karşınıza çıkacak?

‘Bergama’da çok özel yerler ve objeler var! Mutlaka görün yaşayın, inceleyin, hatta satın alın…

Burası bir halıcılık ve kilimcilik merkezi!

Çevredeki köylerde ‘Kozak’ özelinde, ‘Yuntdağı’; dünyaca bilinen ‘Yağcıbedir’ bu konuda bir merkez. Ve ne güzel ki; hala devam ediyor bu sanat.

Zaman içinde yapanı, satın alanı azalsa da! Umarım arkadan gelen gençler, bu çabaya omuz verir?

Bu sanatın en önemli özelliği elbette kök boya

Tamamen yöresel renkler ve motifler süslüyor halı ve kilimleri. Ve o ünlü ‘Gördes düğümü’ atılıyor. Her ilmekte, müthiş bir emek var! Özellikle halılarda! Buna ‘eser’ diyelim; ki öyle; yıllar geçse de özelliği bozulmaz, renkleri hiç solmaz!

Bu sihrin temelinde; kök boya ile düğümün birleşmesi var!

‘Kozak’ yaylasının bir başka özelliği ise; tabiat zenginliği… Bir hafta sonu geçirmek için ideal. Hemen yanda ‘Nebiler şelalesi’ var! Görülmeli… Yeşilden sarıya dönen bitki rengi; gittiğinize kesinlikle değecek!

Yakın tarihin ticaret merkezlerinin özelliği; ‘Bergama’da hala görülür ve etkin olarak bu özellikler sürdürülür.

‘Çukurhan’ mesela. Ya da ‘Taşhan’, ve tabi ‘Katırhan’…

Kentin ‘Arasta’sı hala çok etkili?

Eskiyi özümsemek adına mutlaka görülmeli. Manifaturacılar, çizmeciler, saraçlar; ve başkaları… Artık pek kalmadı bu meslekler; burada gözlemlenebilir!

‘Arasta’nın 14. veya 15 Y.Y.’a tarihlenebileceği söyleniyor! Varın siz getirin gerisini?

Kent merkezindeki en önemli tarihsel yapı şüphesiz ‘Kızıl Avlu’. Tüm görkemiyle hala ayakta ve yerli, yabancı turistlerin gözdesi! I.S. 2.Y.Y.’a tarihli!

Burası, ‘Mısır’ tanrılarına adanan kırmızı tuğladan devasa boyutlarda inşa edilmiş bir tapınak. ‘Serapion’ olarak da biliniyor! ‘Serapis’e adanmış!

‘Kızıl Avlu’nun devamında, tabi kentin başka noktalarında da hediyelik eşya satan dükkanlar var! Buralara gelmişken uğrayın. ‘Kızıl Avlu’ civarındakilerde seçenek daha çok!

Merkezin biraz daha içine doğru yer alan ‘Bergama Müzesi’ mutlak ziyaret edilecek!

Buraya adını veren antik kent ‘Pergamon’ ile ilişik buluntuların yanı sıra, çevre antik yerleşimlerde yapılan kazılara ilişkinde eserleri, ‘Bergama Müzesi’nde görmek olası.

Örneğin ‘Giyneion’ (Yeni Şakran), ‘Pitane’ (Çandarlı) veya Myrina (Güzelhisar)…

 Müze oldukça zengin, başka eserleri ile de…

‘Pergamon’u dünya tarih sahnesine tanıtan ‘Pergamon Krallığı’ çok fazla yaşamamış. 200 yıl kadar süren, kısa ama dünya tarihi için son derece önemli bu krallık!

Son kralın vasiyeti üzerine kent; ‘Roma İmparatorluğu’na bağlanmış. Tabi sonra ‘Bizans’, beylikler döneminde ‘Karesioğulları’ ve ‘Osmanlı’ ile biten bir macera!

‘Osmanlı’dan kalan en önemli yapı ‘Sultan Beyazıt’ dönemine tarihli ‘Ulucami’! 1390’arın sonunda inşa söz konusu? Henüz ‘Osmanlı’nın kuruluş yıllarının devamı diyelim!

‘Bergama’; ‘İzmir’in bir ilçesi ve merkeze yaklaşık 110 km. mesafede.

İzmir- Çanakkale yolu üzerindeki yerleşime özel araç ile gelinebilir! Ancak ilçe yaya olarak gezilmeli! Yukarıya antik kente gitmek isteyenler de, ilçe merkezinin hemen üzerinden kalkan asansör ile yukarıya ulaşabilirler. Yalnız kimi zaman özellikle sezon başı ve sonu ya da ziyaretçi sayısı azsa asansör çalışmıyor! O zaman da, orada bekleyen taxiler imdada yetişiyor. Karar sizin!

Diğer yandan İzmir merkezden buraya düzenli minibüs seferleri var!

Lezzetlerde sıra… Bergama deyince elbette hemen akla yöreye has tulum peyniri gelir. Gerçekten de şahanedir. Ama buraya has bambaşka tatlar var!

Nohut böreği yiyen var mı? Tabi buraya gelmeyenlere soruyoruz? İnce yufka içine eritilmiş nohutun sarmalandığı çok farklı bir tat!

Vee, Bergama köftesi… Farklı bir karışım ile hazırlanan kor ateşte pişen sofranıza gelen bir lezzet! Gerçekten çok özel!

‘Çığırtma’; tam bir Bergama lezzeti değil ama bölgeye has! Aslında bildiğimiz ‘Şakşuka’ versiyonu? Ancak buralarda patlıcan, biber, sarımsak ve domates bambaşka lezzetlere sahip olunca; yapılan çığırtma da olsa, şakşuka da olsa damak tadı tavan yapıyor! Buralarda yerel pazarlara uğrayın ve yerel gerçekçi tarımı keşfedin; çok farklı…

Dünyadaki en eski ruhsal terapi merkezi, ‘Bergama’da!

‘Asklepion’! Suyun sesi, müziğin ritmi pek çok psikolojik hastayı iyi etmiş! ‘Pergamon’un bir parçası!

‘Virankapı’ olarak adlanan bir yapı varmış buralarda! ‘Asklepion’un yolu, ya da başka bir yer mi tam saptanamamış! Kimilerine göre, kentin ana girişi burası!

Bu özellikleri ile bile sayısız yabancı turisti çekmesi gereken ‘Bergama’; ne yazık ki ulaşılması gereken yabancı turist sayısını yakalayamıyor. Üstelik yukarıda ‘kalanlarla’ antik Pergamon’a rağmen! Zira çok çalınmış kaçırılmış ve bize sadece birkaç ünitesi kalmış!

Almanya’da ‘Pergamon Müzesi’ var ki; tamamı buradan götürme ve biz bir türlü geri alamıyoruz! Şaka gibi! Ve tüm hukuki girişimlerde de hiçbir sonuç alınamıyor?

I.O. 7. veya 6. Y.Y ‘a dayanan yerleşik bir yaşamın olduğu kanıtlanmış bu yerin kimi tarihsel süreçleri yeniden ele alınmalı!

‘Bergama Halk Kütüphanesi’de kent ziyaretçileri tarafından mutlaka görülür.

Eski Bir ‘Bergama’ konağında işlev süren kütüphane mimari özelliği ile zaten sizi çekecek!

Kütüphane unsuru ‘Bergama’da farklı bir değer yaratıyor!

Tarihsel sahnede ‘Pergamon’ hakimiyetinde, burası ‘Mısır’dan sonra döneminde dünyanın en gelişmiş   kütüphanesine sahip! ‘Mısır’ ‘papirüs’ ihracatını kesince; ‘parşömeni’ icat edip sayısız eser oluşturan bir toplum!  

Acı son! ‘Kleoptra’ ile ‘Marcus Antoninus’ aşkı sonrasında tüm eserler Mısır’a gönderiliyor. Bir yangın dünyadaki tüm yazılı kaynakları yok ediyor!

‘Bergama’ ziyaretçileri son derece şanslı! Tarih var, kültür var, geleneksel mimari var, yine geleneksel sanatlar var, doğa var; ve tabi eşsiz lezzetler var! Hala görmemiş olanlara duyurulur!