Romanya’da, ‘Transilvanya’dayız!

FUNDATA! BAŞKA BİR YER…

Yeşilliklerin içinde bir doğa harikası!

Müthiş bir bitki örtüsü, şahane ormanlar mis gibi bir hava ve sakinlik, sessizlik! İşte burada benim en çok gözlemlediğim…

Telaş yok, trafik yok, insanlar iç içe değil; evler birinden çok uzakta! Koyunlar, inekler otluyor ve bir huzur havası yakalanıyor!

Burası ‘Romanya’nın ‘Bran bölgesi’…

Dağlık bölge, köyler var! Ülkenin daha da kuzeyine çıkıldıkça benzer bambaşka yerleşimler de var!

‘Fundata’yı anlatacağız; tabi çevresi ile…

‘Fundata’ ile beraber ‘Şirnea’da buraya ait!

Her iki köyün özellikleri farklı! Biri ‘Romanya’nın en yükseği; diğeri ilk seçilen turistik köyü! O manada çok özel bu bölge!

İsimlerin gelişimi de çok özel!

Mesela ‘Şirnea’, ‘Slav’ dilinden gelme ve ‘ot toplanması’ anlamında! Bu isim, ilk kez 1600’lü yılların ortalarında kullanılmış! 1700’lerde insan yerleşimi başlamış buraya…

Ama asıl ‘Fundata’ bizim için önemli; ‘çıkmaz sokak’ anlamına geliyor. Nasıl yani burası bir dağ köyü? Kesin bir açıklaması vardır?

İnsan yerleşke tarihleri neredeyse aynı…

Coğrafya inanılmaz! Her yer yeşil. Devasa çam ve çınar ağaçları ve bölgeyle ilintili başka ağaçlar da var; metrelerce yüksekten bakıyor bizlere. Bu denli sık orman biçimini görmemiştim. Ağaçların araları zaman zaman kesilerek açılıyor ki, büyüme yukarı doğru serbestçe olsun! Bu arada kalanlarında yan dalları da kesiliyor ve orman bir anlamda ferahlık kazanıyor!

Bölge bir kayak merkezi! 1930’lara varan kayak sporu geçmişine sahip.

Sportif tesisler çok iyi durumda ve tabiat koşulları olağanüstü güzel. Yemyeşil ormanların içinde yolculuk yaparken keyfimiz yerindeydi…

Kış aylarında ısı anlamında eksi 3’lerde seyreden ‘Fundata’; 1968’de eksi 25 dereceyi görmüş, rekor kırmış?

Bu köy, 1.360 metre yükselti ile ‘Romanya’nın en yüksekteki köyü!

Elbette bu özelliği ile zaman içinde kış sporlarının, özellikle kayağın ön plana çıktığı bir merkez olma yolunda! Bu arada kayak dışında inanılmaz bir sportif turizm de yaşatılmaya çalışılıyor! Bölge bu anlamda özel!

‘Fundata’da konaklama, salt doğaya özgü inşa edilen bağımsız evlerde sağlanıyor! Devasa oteller, apartlar görmek olası değil. Zaten de bölge coğrafyasına çok ters olurdu! Bağımsız evlerin bir bölümü tamamen ahşap! Değişik süreler için kiralanabiliyor! Evlerin iç dekorasyonları gerçekten dudak uçuklatacak cinsten!

‘Fundata’ ve civarı, komşu ülkelerden yüksek sezonda kış mevsiminde, özellikle kayak sezonunda oldukça fazla misafir ağırlıyor! Hem gezi hem de sportif amaçlarla! Ancak yerel yönetim daha batıya açılmayı hedefliyor. Belki ‘İsviçre’de, ya da ‘Avusturya’daki kayak merkezlerini dolduran batılılar?

Gezdiğimiz kadarı ile ‘Fundata’, hiçte onlardan aşağı kalır değil. Sportif tesisler son derece modern, yerel halk turizme hevesli, konaklamanın dışında yeme içme mekanları da; o yüksek düzeye yakın!

Gerçekten iyi bir reklamasyon ile bölge, konusu gereği ‘Avrupa’da kış turizmine yön verebilecek düzeyde olabilir!

Gezi programında yer alan ‘Şirnea’ köyü de; gelenekseli bugüne yansıtan yapısı ile keyifli.

Köy müzesinde farklı etnografik değerleri resimlemek olanağını bulduk!

Burası ‘Romanya’nın seçilmiş ilk turistik köyü ünvanına sahip!

Bölge mutfağı, geleneksel ‘Romanya’ mutfağından farklı değil. Et revaçta; özellikle de koyun eti! Elbette bölge özeli domuzdan da yemekler yapılıyor.

Domuz sosisleri çok ünlüdür ‘Romanya’ da! Burada da var!

Diğer yandan ülke genelinde olduğu gibi lahana ve patates pek çok yemekte kullanılıyor! Yanı sıra tamamen doğadan gelen mantar ve ısırgan otu da revaçta!

Dip not; besin ile alakalı olarak, yerel nüfus ekmeği az tüketiyor?

Peki neden?

‘Mamaliga’, onlar için ekonomik çünkü…

Mısır unu ile tereyağının bir karışımı! Hem yapması kolay, hem besleyici, hem de ucuz! Ekmek yerine ‘mamaliga’ tüketiyorlar…

Bölgeye hakim lezzetler de peynirler öne çıkar, ama en önemlisi çam kabuğuna sarılan peynirlerdir! Sayısız bitkiden elde edilen nefasetler, üretilen peynirlere yansımış! Benim favorim, her zaman ‘verdeata’!  Giderseniz buralara; mutlaka alın…

Bölgeye araç ile ulaşım zorunlu! Ancak kışın oldukça sert bir hava var; o nedenle dikkat! Bence yazın gezilmeli! Deniz turizminden uzak kalanlar için!

‘Yok ben buranın kışını yaşamak isterim’ diyenler elbette kayak sezonunda gelecek!

Evler birbirinden çok uzakta ve sanıyorum köy merkezlerine ulaşım o dönemlerde çok sorunlu!

O zaman; kiraladığınız ev donanımlı olmalı ve iklime uygun aracınız da! Temel yiyecek, içecek unsurlarının temini ayrı bir sorun!

Yıllar önce burayı gezip gören ve aşık olan bir İngiliz yönetmen, evinde bizi ağırladı!

Mesela bu eve kış mevsiminde ulaşmak nerdeyse imkansız!

İnanılmaz bir coğrafik düzeyde! Diğer yandan, arka taraf tamamen ormana bakıyor. Ve kış mevsiminde buralara kesinlikle ayı ve kurt iniyor! Ama belki siz bu koşullarda yaşamak istersiniz? Yönetmen burada yaşamaktan mutlu!

Şimdi çok özel bir gelenekten söz edelim! ‘Nedia Muntilor’!

Bir festival gibi düşünün! Değiş tokuş misali!

‘Transilvanya’ ile ‘Muntenia’ arasında!  

Yaz ortasında genelde ‘Haziran’ ayında, dağlarda sürüler ile beraber olan çobanlar, belli bir süre sonra kente iner eşlerine, sevgililerine hediyeler getirir! Aileler kaynaşır, bir olur! Alışverişlerle her iki taraf arasında bir yakınlaşma oluşur! Günümüzde de sürer buralarda! Bunu bir festival havasında kutluyorlar! Bu zamanlarda yemekler yapılıyor, içkiler içiliyor, hediyeler veriliyor, danslar ediliyor!

Bir diğer etkinlikte; ‘Masura Laptelui’!

Bunu’da sürdürüyorlar! Gelenekselin sihri bu olsa gerek!

Bölge çobanları hayvanlara dağda bakarken bir ücret almıyorlar! Hak edişleri yiyecek, giysi ve baktıkları inek ya da koyun adedi ne ise o sürünün verdiği süt ile doğru orantılı olarak yapılıyor; litre hesabı! Ben hiçbir yerde görmedim bunu! Bunu da yılın belli zamanında bir etkinlik ile ortaya koyuyorlar. Ödemeler yapılırken sembolik olarak; eğlence de oluyor! Her şekilde eğlenmenin yolu bulunuyor!

Romanya’nın en tepelerindeyiz! E, tabi buraya ulaşmak bir sorun!

Ülkemizden ‘Tarom’ ya da başka bir şirket kanalıyla havayolu ile ulaşılacak!

İstanbul’dan, ‘Sabiha Gökçen’den uçmaya çalışın! Mecburen ‘Bükreş’e inilecek ve sonrasında karayolu ile gelinecek!

Buraya bir not koyalım! Son yıllarda yapılan modernize ‘Brasov’ havalimanı, Avrupa’nın pek çok ülkesine taşıma sağlıyor! Umarım en kısa sürede ülkemizden de bu limana direkt seferler oluşur! İşte o zaman ulaşım kolaylığı ile bölgeye akın olacaktır?

Tabi ki Türk turistler için buralar oldukça yabancı! O nedenle iyice izlenmeli ve tercih edilmeli!

‘Fundata’ ve civarı gerçekten çok şık bir destinasyon! Keşfedilmeyi bekliyor!

‘Romanya’nın, özellikle kış turizmi anlamında dış dünya açılımının merkezi olabilir?