I.O.‘ye tarihlenen çok sayıda buluntuları ile ihtişamlı!

MİLET MÜZESİ…

Sayısız arkeolojik ve etnografik eserler ile çok özel…

Bir antik kentin içindeki müze; tabi adı antik kent ile anılıyor! Ama salt oranın buluntuları yok burada! Çok farklı eserlerde sergileniyor!

‘Milet Müzesi’ burası! Bir örneği daha yok!

‘Miletos’ antik kenti ziyaretçileri ilkin bu müzenin önünden geçer ve olası bu binadaki eserleri ve tabi dış bahçede sergilenenleri mutlaka ziyaret eder?

2007’de temelleri atılan, bir yıl sonra geçici olarak açılan müzenin aslında toplumda kabul görmesi son yıllara dayanıyor! Tabi her gün gelişiyor ve tanınmaya devam ediyor.

‘İzmir Röleve Anıtlar Md.’ uzmanları, eserlerin tanzimi ve sergilenmesi adına çok çaba sarf etmiş. Teşekkürler…

‘Miletos’ ya da ‘Milet’ malum ‘Aydın’ ilimizin ‘Didim’ ilçesi yakınlarında.

Tabi ‘Didim’ deyince aslında ‘Didyma’. ‘Miletos’un kutsal alanı.

‘Kahinlerin’ tapınma ritüellerinin ve kurban törenlerinin en önemli merkezlerinden; antik tarih geçmişinde!

‘Miletos’ ile ‘Didyma’ arasında kutsal bir yol var; Hristiyanlık öncesi dönemde. Bu yol üzerindeki buluntularda, Milet müzesinde sergilenmekte.

Coğrafya çok başka, tarih renkli, günümüze ulaşan buluntular son derece ilginç! Yaklaşık 7300 arkeolojik eserin varlığı söz konusu müzede; çok fazla etnografik değer de bunun bir parçası.

13 bin civarı farklı dönemlere ait ‘sikkeler’ gelenlerin beğenisine sunuluyor!

 Yaklaşık olarak 20 binden fazla envanter kayıtlı eser bekliyor ziyaretçileri; Milet Müzesinde!

Burası ‘Balat’ köyü civarı, köy aslında ‘Miletos’ ve müze ile ayakta! Eski rehberlerin söylemlerine göre günde otuz civarı otobüs ile yabancı konuklar buraya gelir ve bu sihirli kenti ve elbette günümüze kalanları ziyaret edermiş. Bugün bir otobüs bile gelmiyor! Yabancı turist tamamen uzaklaşmış buradan? E tabi müze de, bundan nasibini almış. Son derece az misafir geliyor müzeye de!

Milet müzesi eserleri arasında ‘Arkaik’ döneme ait olanların ayrı bir yeri var.  Sayılarından ziyade önemleri açısından!

Diğer yandan ‘Klasik’, ‘Helenistik’, ‘Roma’, ‘Bizans’ eserleri de sergileniyor!

Tabi Türk beylikleri ile ilgili eserler de var!

Müzeyi iki bölümde değerlendirmek lazım!  Kapalı ve açık alanlar anlamında.

1200 m2’lik toplam alanın yaklaşık yarısı kapalı alanda. Bu alan en özel eserlerin sergilendiği yer. Ancak açık bölümde de müzenin bahçesi diyelim eşsiz eserler var.

Kısaca içeride başka dünya dışarıda ise bambaşka! Her iki bölümü inceden inceye gezmek fotoğraflamak yaklaşık 2,5 saatinizi alabilir?

Elbette kişiye göre değişir bu?

Bölge coğrafyası yazın çok sıcak! Dış bölümü gezmek için sabahın erken saatleri ya da akşamüzeri önerilir. Zaman varsa iki güne yayın derim ben.

 

Buraya herhangi bir ulaşım vasıtası yok. Kendi özel aracınız ile geleceksiniz. Otopark sorunu olmaz. Antik kentin kenarında yeme içme ile ilgili bir mekan var.

Müze elbette ücretli!  

Milet müzesinde ait olduğu antik kente ilişkin eserler, dışında farklı bölge eserleri de sergileniyor demiştik! Mesela ‘Priene’… Muhteşem bir kenttir. Ve; ‘Didyma’; tabi ki ‘Apollon tapınağı’ !

Bu yerleşimlerden çıkan kimi buluntular; Milet Müzesinde…

Ancak canlandırma eserler de çok ilgi topluyor bu müzede! Örneğin ‘Minos Uygarlığı’. Tarihin başlangıç noktasıdır adeta Akdeniz’de!

‘Girit’ adasında oluşmuş, antik döneme damga vuran bir uygarlık ‘Minos’!

I.O 20- 18 kimilerine göre ise daha da yakın; I.O. 15. Y.Y.’a ait bir uygarlık. Ve bu uygarlığın bir mutfak ritüeli yansıtılmış müzede; eşsiz. Tasvirin parçası giysiler, günlük kullanılan eşyalar ve tabi gerçekçilik olgusu ile tiplemeler; bir bütün biçimde çok başarılı.

‘Milet’, ‘Didim’ merkeze 22 km. ‘Aydın’ ilimize 85 km. mesafede.

‘Balat’ yakınlarındaki ‘Akköy’ ve ‘Akyeniköy’ de şirin yerleşimlerdir; görülebilir. Bu ziyaretinize keyif katar!

Müzede sergilenmesi planlanan bazı eserlerin, ‘İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde olduğunu görüyoruz.  Olsun topraklarımızda ya… 

Ama, I.O. 6. veya 5.Y.Y’a tarihlenen o ünlü aslan heykeli;  günümüzde ‘Louvre’ müzesinde!

Milet Müzesi birkaç buluntu ile 1973 senesinde bir binada kurulmaya başlanmış. Bina uygun değilmiş, özellikle güvenlik unsurları ile… 2000‘de de kapatılmış. 2007 yılında ise tekrar bir yapılanma ile müzecilik anlamında yol almaya başlayan bir yapı. İlerleyen yıllarda daha da büyüyecek kuşkusuz.

Burası için sözü edilen önemli eserleri başında Nehirler tanrısı ‘Meandros’un heykeli geliyor. Anadolu’daki Roma hamamlarından en büyüklerinden biri ‘Faustina’ hamamıdır! ‘Miletos’ antik kentini gezenler tanıklık edecektir. İşte bu çarpıcı eser ‘Meandros’ heykeli yıllarca o ünlü hamamın içinde yer almış ve gelenleri büyülemiş. Tabi yanındaki aslan heykelleri ile beraber! Günümüzde elbette kopyaları ile karşımızdalar. Ama hala sihirliler!

Müze bahçesinde sergilenen eserlerden benim dikkatimi çeken en önemli ayrıntı şu! ‘Dor’, ‘Ion’, ‘Corint’ düzenli başlıklar ile süslenen sütunların yan yana ayrı ayrı sergilenmesi. Çok sayıda sergilenen bu eserler, tarih sahnesinde yer alan bu üç tür sütun başı biçiminin farklılıklarının ortaya konması adına önemli!

En basitinden başlayarak ‘Dor’ düzenli, daha çok emek isteyen, ’Ion’ düzenli ve çokça emeğin sergilendiği ‘Corint’ düzenli sütun başları. Elbette hepsi görkemli ve dönemini yansıtıyor! Müze için çok büyük zenginlik. 

Yine dışarıda, adak stelleri, lahit mezar unsurları, aslan figürleri, kitabeler ve çeşitli lahit başlıkları görülebilir. Ancak bence dış yapıdaki eserler biraz daha detaylı biçimde ayrıştırılmayı ve sergilenmeyi gerektiriyor. Belki zamanla?

İçeriye dönelim tekrar. Amfora ve diğer saklama kaplarının sergilenişi ilgi çekici. Tabak ve kulplu toprak ürünleri ilginç! Vee; yağdanlıklar, baharatlıklar… Keza heykel başları da! Bu arada Milet Müzesinde süsleme ile ilgili eserlerde dikkate değer! Minik heykeller ve duvar bezemeleri mesela. Ancak bunun yanında bireysel süslenmeye ilişkin eserlere de rastlayacaksınız burada.

Ve bir başka enteresan buluntular yumağı. ‘Tıbbi gereçler’…

Çok farklı metal unsurlar ile vücuda getirilen kesiciler, karıştırıcılar ve dağlayıcılar… İnsan tedavisinde belki de kısmen hayvan tedavisinde kullanılan hayati gereçler bunlar?

Hediyeliklerde sıra. Antik dönemde özel günlerde insanların birbirine sunduğu küçük ama özel objeler bunlar. Ufak cam eşyalar, minik kandiller ya da pişmiş küçük toprak eşyalar gibi! Ayrı bir bölümde sergileniyor!

Milet Müzesi ne yazık ki hak ettiği potansiyeli yakalamadı henüz! Ama gelecek günler parlak! Daha düzenli bir sunum ile bu müze yine eski günlerdeki gibi antik kent ziyaretçilerinin akınına uğrayacak hiç kuşkusuz!

‘Miletos! antik kenti ile iç içe olması çok büyük bir avantaj! Ziyaretçiler için bambaşka bir olgu!  Ve barındırdığı eserler ile aslında dünya çapında!

Milet Müzesi son derece önemli, mutlak görülmeli!