Özel bir coğrafya, özel bir tarih

CUMALIKIZIK

Geçmişten günümüze…

2000’de UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesine girmiş, 2014’de de Bursa ile beraber UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınmış!

Bursa’da ‘Yıldırım’ ilçesine bağlı bir köy!

1300’lere tarihlenen, Osmanlı’nın kuruluşuna tanıklık etmiş çok farklı bir yerleşke; ‘Cumalıkızık’…

Ayakta kalmış 270 civarı tarihsel dokulu evin pek çoğunda yaşam sürüyor! 2 ya da 3 katlı evlerin yapımında ahşap dışında, moloztaş ve kerpiç kullanılmış! Köye bambaşka bir hava veriyor.

İşte o nedenle de sayısız tarihi filme, diziye set olmuş ‘Cumalıkızık’…

Büyük bölümü cumbalı olan evlerin mimari yapısı farklı! Üst katlarda yaşam sürerken, alt katlar genelde ürün saklamak için depo veya hayvancılıkla uğraşanlar için ahır olarak kullanılmış!

Bunların canlı izlerini günümüzde de görmek mümkün! Ancak bu evlerin pek çoğu artık turizm amaçlı kullanıldığından yine üst katlarda yaşam devam ediyor ama alt katlar hediyelik eşyaların sergilendiği ya da depolandığı, veya köye özgü tarhana, erişte, bazen baklava gibi gıda ürünlerinin satıldığı yerler!

Gıda deyince ‘Cumalıkızık’ta asıl önemli ürün ahududu, böğürtlen! Yakın familya! 2016’dan beri düzenlenen ‘Cumalıkızık Şenliği’nde de ana unsur! Haziran ayında yapılan şenlikte pek çok sanatsal gösteri de yapılıyor!

Elbette kiraz, çilek ve kestaneden söz etmeden olmaz! Tümü bu köyün gelir kapısı. Ama temel nokta elbette turizm!

Bursa civarında bir hafta sonu tatili için idealdir bu köy.

Eski bir Bizans yerleşimi olan bu köyü yarım günde tamamen gezmek olası!

Özel aracı ile gelenler köy girişindeki otoparkta araçlarını bırakacak ve burayı yayan gezecek! İşte o nedenle sağlam spor ayakkabılar ayağınızda olmalı! Zira köy yükseltili bir alanda kurulmuş ve yollar parke taşlı! Asında yürümek zor! Fakat geçmişi yansıttığından hiç dokunulmamış ve bence de iyi yapılmış.

Ancak yürümeyi göze alıp o parke taşlı yollardan yukarılara doğru tırmandıkça gerçekten çok farklı mimari dokudaki evlere ulaşmak mümkün. Bunlardan bazıları da yeme içme mekanı! Bu taş döşemeli sokaklarda ne yaşamlar vardı geçmişte?

O eski mekanların önünde oturan ve zamana tanık olan ihtiyarları görmek çok güzel!

‘Cumalıkızık’ta köy meydanı ayrı bir keyif sunar ziyaretçilerine! Aslında burası bir pazar niteliğinde! Sayısız ürün tezgahlarda yer alır ve bunları pazarlayanlar yerel dili kullanan yaşlı ablalardır! Ben çok az genç gördüm burada!

Kızık, konar-göçer ‘Oğuz Türklerine’ verilen isim!

Moğol saldırıları ile sürekli yer değiştiren bir topluluktan söz ediyoruz. Türkmen beylikleri! Buralara kadar gelmişler ve belki de ilk kez burayı yurt edinmişler! İsim onunla alakalı!

Köyü gezerken bahçelerde traktörler, kamyonetler, çeşitli tarım il ilişkili araçlar görsek de, ‘Cumalıkızık’ bize geçmişi tam anlamı ile yaşatıyor! Hala koyun, keçi, inek sesleri duyulabilir! O denli doğal burası!

Köy meydanında ve arka sokaklarda buraya ilişkin hediyeliklerde bulunabilir.

‘Cumalıkızık’ ziyaretçileri, köy içinde kalma olanağına çok sahip değiller. Bir iki pansiyon var ama koşulları şüpheli? O nedenle merkezde Bursa’da kalıp buraya günü birlik ziyaret önerilir!

Bursa merkezden metro ve minibüs hattı ile aktarmalı olarak köye ulaşım söz konusu! Özel araç ile gelecekler için Bursa merkez 14 km. mesafede. Yaklaşık yarım saat sürüyor tabi trafiğe göre!

Burada çok özel bir hikaye var!

Kurtuluş savaşında köyü basan Yunan askerleri, herkesi esir almaya başlar! Bir grup köylü iki evin arasında yer alan çok dar bir geçitten geçerek bu esaretten kurtulmayı başarır. Yaklaşık üç karış kadar bir geçittir burası! Yani bir insanın çok zor geçebileceği bir aralık! Yunan’lılar buradan kaçanların insan değil cin olabileceğini söyler!

Ve burası ‘Cin Aralığı’ olarak kayda geçer! Dünyanın en dar sokağı olarak tescillenmiştir!

Köyde ailelerinden kalan ya da sonradan satın aldıkları yapılarda ciddi bir mimari çalışma ile yepyeni, son derece modern ama klasik çizgiden uzaklaşmayan binaları günümüze kazandıranlar var. Şahane! Bir bölümü bu evlerde, ‘Cumalıkızık’ta yaşıyor. Bazıları hafta sonu ya da tatillerde kullanıyor! Keşke bunların adedi artsa!

Köy evlerindeki modernleşme çabalarında, sarıdan maviye kırmızıdan, yeşile üst kat boyama stilleri dikkat çekiyor. Alt katlar ise özellikle kayrak taşı ile kaplanmış!

‘Cumalıkızık’ evleri gerçekten modern mimari ile yenilenmiş, ama aslına uygun biçimde! Bu tip yenileme çabalarında, her yerde görmek istediğimiz olgu! Şık taş işçiliği bu evlere gerçekten büyük değer kazandırmış!

Yerel dille konuşan ablalarla teyzelerle konuşurken sayısız bilgi ediniyor insan! İşte o zaman saptama yapıyoruz; modern yaşamın içinde geleneksel de saklanmalı!

Belki de bunun en önemli göstergesi ‘Küpeli Ev’.

UNESCO Dünya Proje Uygulama Evi. Bina 350 yaşından büyük. Yöreye has özel ev eşyalarının sergilendiği bir müze niteliğinde!

Burada yer alan her bir objenin eski Bursa’ya ait olması şart. Dışarıdan gelen ya da getirilen herhangi bir eşya yok. Mekan 2010 yılında bu haline dönüştürülmüş.

Kimi sokaklarında küçük derelerin aktığı köyün yerleşimi bir vadi; ve bu vadi ‘Büyükbalıklı’ deresinin yatağı içinde! Bu nerenin suyu?  Kökeni elbette ki ‘Uludağ’!

Son yıllarda çok turistik hale gelen ‘Cumalıkızık’ta hala restorasyon gerektiren binalar var. Umarız kısa zamanda bu yenileme gerçekleşir. Bu servet, teknolojik mimarinin desteği ile ama geleneksel dokudan uzaklaşmadan yenilensin!

Köy meydanında, gövde kalınlıkları 4 m. hatta 6 m. çaplı tescilli çınar ağaçları var!

Turistlerin büyük ilgisini çekiyor! Mesela biz çekim yaparken Japon bir turist grubu ile karşılaştık! Hatta birlikte çekim de yaptık! İnsanlar inanılmaz buluyor burayı! Gerçi ülke içinde pek çok yerde Japonlarla karşılaşırız; çekimlerimizde! Türkiye’nin vazgeçilmez turist ülkesidir Japonya! Ama, ilginçtir onları Bodrum, Marmaris ya da Antalya’da turistik mekanlarda pek görmeyiz? Daha çok antik kentlerimizde ya da ‘Cumalıkızık’ gibi özelliği olan yerleşkelerde rastlarız!

Köyün tarihi camisi oldukça eski! Selçuklu izleri var. Hamamda herhalde aynı yıllara tarihli?

Buralara ilişkin kesin bilgiler yok! Hemen yakında ‘Zekiye Hatun Çeşmesi’ de ilginizi çekebilir?

İstanbul’a bu denli yakın ve doğal bir yerleşimi bulmak her zaman olası değil. Etin, sütün, yumurtanın en hası bulunabilir ve şahane bir yarım gün geçirilebilir. Kimileri kahvaltı için tercih ediyor burayı, kimileri günün diğer zamanları için.

Bu metropol çarpıklığında, ‘Cumalıkızık’ gibi köylerin önemi artıyor!