Sakin şehir Seferihisar’ın bir mahallesi burası! Merkeze sadece 5 km. mesafede!
Son yıllara gelene dek ıssız bir balıkçı limanıydı! 0 yıllarda buraları çok az kişi bilirdi!
Burası İonya’nın 12 kentinden biri olan Teos’un yanı başı! İşte o nedenle de geçtiğimiz yıllarda açılan çok sayıda tekne bağlama kapasitesine sahip marinanın adı da Teos!
Evet bu minik balıkçı kasabasının gelişimi, aslında bu marinanın açılışı ile başladı diyebiliriz. Bölgede yakında marina yok. O nedenle de deniz tutkunları, tekne tutkunları buraya akın ettiler ve Sığacık hızla büyümeye, gelişmeye başladı.
Tekne sahiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda eskiden iki üç restoran varken, bunların sayıları 20’lere yaklaştı!
Evet tekne sahipleri kendi yatlarında geceler ama fazladan misafirler olunca? Onlara otel, pansiyon, lokanta lazım! Bu da konaklama piyasasını güçlendirdi. Lokantalara güç kattı! E tabi genel turizm sektörüne de bir ivme kazandırdı!
Ve ilginç olan, bana gerçekten acayip gelen müzikholler, discolar! Hiç yokken sayıları bir anda arttı. Kısacası benim gibi buraları çok seneler önce bilenler için tamamen bir sürpriz oldu Sığacık; az bir zaman içinde.
İlk kurulduğunda marina bu denli büyük bir kapasiteye sahip değildi. Dolayısı ile rekreasyon alanları, publar, restler bu seviyede değildi. Oysa bugün, neredeyse yaşam marina ile kale arasındaki alanda geçiyor! Bu arada marinanın girişinden en ucuna sorunsuz biçimde yaya olarak tekneleri yakından görmeniz olası. Ama asıl amaç elbette aradaki restlere, alışveriş dükkanlarına sizi çekmek.
Çok akıllıca bir ticari yaklaşım. Elbette en özel bölgelere giremiyorsunuz ama milyon dolarlık teknelere bu denli yakın olmak bile, kimileri için önem taşıyabilir?
Buralara geldiğinizde Teos antik kentini kesinlikle ziyaret edin, detaylı bilgiler sitemizin ören yerleri bölümünde var, mutlaka okuyun öyle gidin. Eskiden antik kentin çok yakınındaki bir plajdan serinlemek için denize atlardık. Günümüzde ne yazık ki olası değil. Bu arada denizler bölgede genelde soğuktur, dikkat edin!
Kazılar devam ediyordur elbette ama; Teos antik kentinin tam manası ile gün yüzüne çıkarılması daha epeyce sürecek bence!
Yıllar önceki çekimlerimizde çok özel bir durum ile karşılaştık burada. Antik tiyatroda bir müzik dinletisi… Gerçekten sıradışıydı…
‘1500’lere tarihli kale, buranın çok özeli! Bir deniz savunma hattının parçası olarak inşa edilmiş. Küçük ama oldukça etkin, tabi zamanına göre!
Zira inşa yılı; ‘Kanuni Sultan Süleyman’ dönemi…
E, o zamanlar Osmanlı’nın en güçlü olduğu dönemler, yükselme yılları! Dolayısı ile düşman az! Ama Osmanlı’ya saldırmak için çok kuvvete ihtiyaç var… Sanırım o nedenle yeterli bulunmuş ve küçük inşa edilmiş!
Buralarda ilk Türk yerleşimi olarak Selçukluları görüyoruz. Beylikler dönemi sonrasında da malum imparatorluk.
Tabi bölgesel lokasyon kavramları da önemli! Mesela hemen yakındaki Çeşme Kalesi buna göre devasa kalır! Ama dönemi tabi çok farklı!
Sığacık neden ziyaret edilmeli? Hem de şimdi!
Evet eski hali; o balıkçı köyü havası çok güzeldi, ama hala da güzel bence. Özellikle daha önce hiç görmeyenler için kesin tavsiye edilir! O minik kalenin iç mahalleri çok güzelleşmiş!
Bilenler için söylüyorum Ayvalık’ta ‘Macaron’ mahallesi vardır! Hani çok uzun yıllar önce girmeye çekinilen; kavganın döğüşün hiç eksik olmadığı yer! Bugün nasıl?
Bence Ayvalıkta’ki en güzel mahalle. Enfes bir değişim yaşadı Macaron…
İşte ben Sığacık’taki değişimi orayla özleştirdim!
Rengarenk ama eski geleneksel yapılar, avlu içindeki mekanlar, şahane begonviller ve tabi söz ettiğim gibi yöre mutfağına ilişkin restler, pansiyonlar. Ha bir de cluplar! O Macaron mahallesinde görülmedi şu ana dek!
Aslında sakin şehir diyoruz ya, Sığacık ve çevresine; bu olgu tezat yaratmıyor mu? Bence yaratıyor!
Etrafta nefis plajlar var, ama çok yakın değil! Sığacık merkezden denize girilmez bu arada!
Akarca’ya bakılabilir, Ekmeksiz, Akkum ve Akvaryum plajları notlarınız arasında olsun! Buralara tekne ile de ulaşmak olası tabi!
Tekne demişken; eskiden yoktu ya da çok azdı! Kalenin ilerisinde lokantaların bitimine doğru çok sayıda günlük gezi teknesi, artık her sabah çevre koyları ziyaretçilere gezdirmek adına demir alıyor. İlginçtir; biz çekim yaparken hemen her tekne full kalktı. Üstelik hafta sonu değildi! Peki bu tekneler nerelere gidiyor?
Papaz boğazı ünlü buralarda! Azmak, bu isme çok rastlarız Ege’de!
Taş ada, Çamağız, Aktaşlı olarak sıralanabilir gezilecek koylar!
Denizler elbette dehşetli güzel. Fakat buraların suları da soğuktur; Ege’deki başka noktalara göre! Ama berrak mı berrak; masmavi, hani gelmişken girmeden olmaz denilen cinsten denizler!
Pandemi ile beraber buralara göçler fazlalaştı. Yılın 12 ayı yaşayanlar var artık! Bu da Sığacık popülasyonunu fazlasıyla etkiledi! Tüm bu anlattığım büyüme her alanda, işte bundandır!
Ve tabi lezzetler! Yerel tatlar için kurulan Pazar mutlaka ziyaret edilecek! Mesela buradan alınacaklar ile çok güzel bir sıcak ot güveç yapılacak! Balık zaten demeyelim, son yıllarda azalsa da tabi ki seçenekler var! Kemik üstü levrek tavsiye edilir! Meze anlamında da seçenekler oldukça fazla.
Dedik ya, yıllar öncesinde bu mutfak zenginliği yoktu. Ama şimdi rekabetin getirdiği ortam ile de çeşitler havada uçuşuyor. Tabi lokantalarda fiyatlar önemli. Son yıllarda yükselen trend, buradaki fiyat politikasına da yansımış. Liste fiyatlarını kontrol ederek masanıza yerleşim derim. Merkezden az uzaktakiler daha insaflı fiyatlara sahip…
Ege’nin bu minik ama sevimli yeri, şimdilerde çok revaçta bir yerleşim bölgesi; işte kısaca anlatmaya çalıştığım bu değişimin neticesi ile!
Yolunuz buralara düşerse, mutlak ziyaret edin… İleriki yıllarda popülasyon bu biçimde devam ederse; Sığacık bugün göründüğü gibi bile olmayabilir! Görmekte fayda var!